Antalya merkezinde hizmet vermekte olan Beylerbeyi Hukuk Ofisi, Antalya Avukat Uğur KIR tarafından kurulmuştur.
Başta ceza hukuku, icra ve iflas hukuku, aile ve boşanma hukuku, tazminat hukuku, sözleşmeler hukuku, sigorta hukuku ve tazminat hukuku alanları olmak üzere birçok alanda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti verilmektedir. Tamamen “sonuç odaklı” ve “pratik” olarak çalışan ekibimiz, temel olarak şu alanlarda hukuki hizmet vermektedir:
“Suç” adı verilen ve “suç” olarak nitelendirilmesi için gerekli unsurları taşıyan eylemleri cezalandıran hukuk kurallarını içeren hukuk dalıdır. Temel ilgi alanı, temel olarak “suç” adını verdiğimiz fiillerin cezalandırılmasıdır. Bu bağlamda, ceza hukukunun temel amacı da saptanmış olmaktadır. Ceza hukuku, suçu önlemeyi ve suçla mücadeleyi amaç edinmektedir. Belirtelim ki, bir suç işlenmesi ve bundan “mağdur” olunması durumunda, mağdurun veya zarar görenin haklarını arayabilmesi için öncelikle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması ya da kolluğa şikayette bulunması gerekmektedir. Fakat bu süreç, genellikle hukuksal ayrıntıların bilinmesini gerekli kıldığından, mutlaka bu alanda çalışan bir ceza avukatı ile birlikte hareket edilmelidir.
Alacaklı ile borçlu arasındaki ilişkileri düzenleyen ve cebir hukukuna dayanan bir hukuk dalıdır. Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklının başvuracağı zorlayıcı yolları ve bu yolların ne şekilde icra edileceğini düzenleyen hukuk dalı olarak karşımıza çıkan icra ve iflas hukuku; başlatılacak icra takibini, malların nasıl haczedileceğini, haczedilen malların nasıl satışının yapılacağını, satış bedelinin tüm alacaklıların alacaklarının ödenmesi için yetmemesi durumunda nasıl sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğini, tamamlama ve ilave hacizlerini, ihale usullerini ve ihale fesih sebeplerini, tasarrufun iptali davalarını düzenlemektedir. İcra hukuku son derece spesifik düzenlemeler içermekte olup, süre hesabı gibi ayrıntılar büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple, bu alanda mutlaka bir icra avukatı ile birlikte hareket edilmesi önerilir.
Eşlerin evliliklerini sonlandırmaları aşamasında karşılaşacakları hukuki sorunları düzenlemektedir. Bu sorunlar, boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, boşanma sonrasında evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı değerlerinin nasıl bölüştürüleceği, evliliğin devamı sırasında doğan ortak çocukların velayetlerinin hangi eşte kalacağı ya da bakımlarının hangi eş tarafından karşılanacağı, ödenecek yardım, iştirak ve tedbir nafakaları gibi hususları içermektedir. Anlaşmalı boşanma da bu kapsama dahil olup, anlaşmalı boşanma protokolünün mutlaka bir boşanma avukatı eşliğinde hazırlanması gerekmektedir. Aksi durumda hak kayıplarına maruz kalınabilir. Antalya bölgesinde aile hukuku ve Antalya boşanma avukatlığı konusunda bize danışabilirsiniz.
Zarara uğrayan kişilerin maddi ya da manevi tazminat talep etmelerini ve bunun için hangi ispat kurallarına göre bir strateji izlenmesi gerektiğini ifade etmektedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenen ispat kaideleri uyarınca, zarar gördüğünü iddia eden kimse, bu zararını ispat ile yükümlüdür. Zararın ispatı, yargıcı ikna etmeye kabiliyetli, usulüne uygun deliller ile yapılır. Bunun için bir hukukçunun desteği ile hareket etmek, hak kayıplarının önlenmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Antalya'da tazminat hukuku ve davaları konusunda, Antalya avukat Uğur Kır sizlere destek olmaktadır.
“Sigorta” kavramını ve bu hukuki ilişkilerden doğabilecek tazminat sorunlarını ele almaktadır. Sigorta, bir topluluğun, belirli rizikolar (risk ve tehlikeyi ifade eden genel bir kavram) karşısında birleşerek meydana gelecek zarar doğuran sonuçlara karşı beraberce karşı koymalarını ifade eder. Bunun karşılığında bir “prim” ödemesi yapılır, primlere cevaben ise rizikolara karşı bir güvence tesis edilir. Bunlara ilişkin temel hükümler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun sigorta hukuku kısmında düzenlenmiştir.
İşçi ve işverenler arasındaki hukuksal uyuşmazlıkları düzenlemektedir. İş akitlerinin haksız feshi, kıdem ve ihbar tazminatları, maaş alacakları, fazla çalışma alacakları (haftalık 45 saati geçen çalışmalar), işe iade davaları, zorunlu iş arabuluculukları gibi alanlarda faaliyet göstermektedir. Hem işçi hem işverenlerin, hak kayıplarına maruz kalmamak için, güncel içtihatları sürekli takip eden bir iş hukuku avukatı veya işçi avukatı ile birlikte çalışmaları gerekmektedir.
Çekin karşılıksızdır işlemi görmesi halinde keşideci hakkında öngörülen ceza sorumluluğu ile çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı kararı verilir.
Nafaka yükümlüleri tarafından kanunda belirtilen kişilere yapılan maddi yardıma nafaka denir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda nafaka; tedbir nafakası, yoksulluk (yardım) nafakası ve iştirak nafakası olarak farklı türlerde karşımıza çıkmaktadır
Borçlu, borcunu ödeme hususunda icra takibi sürecinde veya haciz esnasında bir taahhüt verir ve verdiği taahhüde uymazsa üç aylık tazyik hapsi ile cezalandırılır.
Rehin ile güvence altına alınmış alacağın yerine rehinli malın verilmesi talep edilemez. Alacağın icra takibi yapılarak alınması durumunda kural olarak öncelikle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takipte bulunulması gereklidir.
Muvazaalı satış, mirasçılardan veya alacaklılardan mal kaçırmak kastıyla yapılmaktadır ve şartlar uygunsa bu muvazaalı satış, yani yolsuz tescil iptal ettirilebilir.
Kanuni mirasçıların üzerinde miras bırakanın tasarruf edemeyeceği paya saklı pay denir. Miras bırakanın saklı paya tecavüz edecek şekilde yapmış olduğu tasarruflar indirime (tenkise) tabidir.
Bir mal üzerinde paylaşma biçimi konusundaki anlaşmazlıklarda, açılacak olan davaya, ortaklığın giderilmesi (izaley-i şüyû) davası denir.
Hâkimin boşanma kararı verebilmesi için, tarafları bizzat dinlemesi ve iradelerin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi; ayrıca boşanmanın malî sonuçları ve varsa çocukların velayetinin kimde olacağı hususunda eşler tarafından kabul edilecek düzenlemeyi tasdik etmesi gereklidir.
Menfi tespit davası, borcu olmayan kişinin ödeme emrine, itiraz etmeyi ihmali veya itirazını ispat edememesi durumunda, borcu ödemeden açılabilen davadır
Borçtan kurtulma davası, borçlu olmamasına rağmen borçlu olduğu iddia edilen kişinin, aksini kanıtlamak ve borçtan kurtulmak amacıyla açtığı bir menfi tespit davası türüdür.
Özel Şirketler ve Kurumlar ile yaptığımız danışmanlık/avukatlık anlaşmaları gereği, şirketlerin tüm hukuki işlerini hassasiyetle takip ediyor ve her hafta şirket yetkilisi veya kurum idarecisiyle en az 2 saat bir araya gelerek, gelişmeleri, yapılanları ve yapılacakları karşılıklı fikir teatisi içerisinde görüşüyoruz.
Gerçek Kişi müvekkillerimiz ile avukat-müvekkil ilişkisinden önce, sevgi saygı ve güven çerçevesinde beşeri ilişki kuruyoruz ve takip edilmekte olan iş ve davalar ile ilgili her durumda veya her gelişmede kendilerine bilgi veriyor ve onları davalarından haberdar ediyoruz.
En iyi avukat; ''Ulaşılabilen avukattır.'' bilinciyle, müvekkillerimizin bize 7/24 ulaşabilmesine izin veriyor ve hayatımızı işimize ve müvekkillerimize göre şekillendiriyoruz.
Mevcut müvekkillerimizin, hatta müvekkil adaylarımızın sorularını, merak ettiklerini online veya fiziksel olarak, gerekli araştırma, dürüstlük ve samimiyet çerçevesinde ivedilikle cevaplıyor, onları bilgilendiriyoruz.